Çuvaşlar, Orta Asya Türk topluluğundan ayrılıp, batıya doğru göç eden ilk Türk boylarından biri olan Bulgarların torunlarıdır. Hunlar, Bulgarlar, Peçenekler, Hazarlarla birlikte Bulgarların da bu göç sırasında bir süre Kuzey Kafkasya’da yaşadıkları, daha sonra Doğu Avrupa’ya geçtikleri kabul edilmektedir.
Bulgarlar, Doğu Avrupa’da dağınık boylar halinde yaşamış, değişik zamanlarda farklı devletler kurmuşlardır. Bunlardan biri 7. yüzyıl sonunda kurulan Tuna Bulgar Devleti’dir. 864′te Hristiyanlığı kabul eden ve dilleri de Slavca tarafından sömürülen Tuna Bulgarları 10. yüzyılda tümüyle asimile olmuşlardır. Bu dilden Kiril harfli Bulgar Hanları listesi, Nagy Szent-Miklös hazinesindeki runik harfli Bulgar yazıtları, Bizans kaynaklarındaki Bulgar Türkçesi etnik adlar gibi dağınık dil malzemeleri kalmıştır.
Bir diğer Bulgar devleti, 10. yüzyılda Volga kıyısında Müslüman Bulgarlarca kurulmuş olan Volga Bulgar Devleti’dir. 1236′da Moğol istilasıyla yıkılan bu devletin dili olan Volga Bulgarcasından 13. ve 14. yüzyıllara ait Arap harfli mezar yazıtları kalmıştır. Hem Tuna hem de Volga Bulgarlarına ait dil malzemeleri bu dillerin Çuvaşça gibi bir r/l dili olduğunu göstermektedir.
Çuvaş Cumhuriyeti Moskova’nın 600 km doğusunda, Volga dizi denilen bölgede yer alır. Kuzey ve kuzeybatıda Mari Cumhuriyeti, doğuda Tatar Cumhuriyeti, güneybatıda Mordvin Cumhuriyeti ile çevrilidir. Başkenti Çeboksan’dır. 1989 sayımına göre eski Sovyetler Birliği içinde yaşayan Çuvaş sayısı 1.834.300′dür; bunun 907 bin kişisi Çuvaş Cumhuriyeti’nde yaşamaktadır.14. yüzyılda Altın Ordu içinde yer alan Çuvaş Bölgesi 1552′de Rus çarı Korkunç İvan zamanında Rus kontrolüne geçmiş, Çuvaşlar Hristiyanlığı kabul etmeye başlamışlardır. 24 Haziran 1920′de özerk bölge, 21 Nisan I925′te ise Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti olarak belirlenen Çuvaş yurdu I990′da eski Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Çuvaş Cumhuriyeti adını alarak Rusya Federasyonu’na katılmıştır.
Çuvaşça Türk dilleri içinde en eskicil olanıdır ve tek başına Bulgar Türkçesini temsil eder (bk. İlk Türkçe, Ana Türkçe); hem Moğol-Mançu-Tunguz, hem Türk, hem de Fin-Ugor dilleriyle ortak özellikler taşır. Bu nedenle V. Radloff Çuvaşçayı aşama aşama Türkçeleşmiş bir Fin-Ugor dili saymıştı. Ancak G. J. Ramstedt ve öğrencisi N. Poppe tarafından yapılan çalışmalar Çuvaşçanın kurallı olarak gelişmiş bir Türk dili olduğunu ortaya koymuştur.
Çuvaşça Kiril alfabesiyle yazılan ilk Türk dilidir. 18. yüzyılın başlarında Çuvaşlar arasında Hristiyanlığı yaymaya çalışan Rus misyonerleri bu dili Rus harfleri ile yazmışlardır. Çuvaşça için 1769, 1871 ve 1938′de olmak üzere üç kez alfabe düzenlenmiştir ve üçü de Kiril harflidir. Çuvaşça bugün de bu alfabe ile yazılmaktadır.
                    (Görüntülemek istediğiniz lehçenin adına / bayrağına dokunun.)